SGK' DAN 48 NO.LU GENELGE GEREĞİ BORÇLANMA TALEBİ...

  Vatandaşın biri yurtdışında ikamete dayalı borçlanma talebinde bulunur. Tarihlerden Eylul 2011.
Biraz zaman geçince sosyal güvenlik merkezine uğrayıp akibetini sormak ister. İlgili memura ulaşır.
"sırası gelince bakılır. Daha yeni geldi. Size yazı gelir." diye azarlanır gönderilir. Vatandaş "bu işler böyle.
Diklenmeye gelmez. Vallahi dosya kayboluverir" deyip sineye çekip beklemeye geçer. Aradan 2.5 ay geçmiştir.
 Yurtdışı borçlanma istmine cevap gelir. "İkamet ettiğiniz ülkenin Türk konsolsluğundan tasdikli ikamet belgesi getirin.
Borçlanma işleminizi yapalım." diye başlar yazı. Halbuki Vatandaş Pasaport fotokopilerini, Almanya da ki sürelere ait
 Çalışma Belgesini, ABD  Green  Kartını, Emniyet Genel Müdürlüğü'nden tasdikli Giriş Çıkış listesini borçlanma talebi 
ekinde vermiştir.
  Sosyal Güvenlik Merkezine tekrar çıkar. Bu defa bir sosoyal güvenlik uzmanından bilgi almıştır. " 48 No.lu genelge
gereği yurtdışındaki ikamet sürelerini belgelemede sorunla karşılananların yurda  giriş çıkış tarihlerine göre yurtdışında
 bulundukları süreleri borçlanabileceklerini "öğrenmiştir.
  Sosyal Güvenlik Merkezinin ilgili birim görevlisine "İkamet belgesi getir" ibaresini içeren yazıyı gösterir.
-Bana bu yazıyı yazmışsınız. ABD de yerel yönetimlerin Almanya gibi ikamer belgesi verme durumları yok.
Türk Konsoloslukları da ikamet belgesi vermiyor. Dilekçemde belirttiğim gibi Sınır kapılarından griş çıkış listesine dayanarak
borçlanmamı gerçekleştirin olmazmı..
Görevli
- Olmaz . mutlaka ikamet belgesi getireceksin.
vatandaş
- Efendim 48 no.lu genelgede giriş çıkış tarihleri dikkate alınarak borçlanma isteğinin yerine getirileceği yazıyor. Deyiverir.
Senmisin bunu diyen.. Görevli memur ..
-Ne Genelgesi, kim çıkarmış, nerde, hanı göster bakayım, bana mı öğretecen, genelgeymiş hangi kurum çıkarmış. diye vatandaşa çıkışır mı denir, azarladımı denir bilemem ama;
Vatandaş Uzmandan duyduğu "48 no.lu Genelgeye göre borçlanma hakkın var" bilgisini memura söylediğine bin pişman olur. Bu söylemden sonra  vatandaş,  "memurdan daha mı iyi bilecek, beni kandırdı" deyip apar topar dışarı çıkar. Durum bununla bitmez.......
Vatandaşın haklı olduğu yetmiyor. Haklılığını görecek amir, yönetici lazım.
Herkes Müdür olur. Fakat; 
Yönetici olamaz.
Çeşitli yazışmalardan sonra dosya epey kabarık hale gelir. Eylül 2011 tarihindeki müracaat  29 Şubat 2012 de şimdilik sonuçlanır. Tahsis talebi sonucu beklenmektedir.
Kaynak  :Bir Vatandaştan aktarma.
SMMM
Sosyal Güvenlik Uzmanı
Bahaittin ÇAĞDAŞ